İletişim Formu

 

Eşcinsellik yasaklanmalı mı?

Son günlerde pek çok alanda eşcinsellik üzerine çeşitli haberler yapılmakta, bir takım nefret söylemleri bazı insanlar tarafından halka yansıtılmaktadır. Geçtiğimiz haftalarda twitter ve facebook üzerinden süren tartışmalara bir yenisi daha eklendi.  Sokak röportajları yaparak halkın nabzını tutan bir site ile kampanya farklı bir boyut kazanmıştır. Her ne kadar bu tartışmaları bir Gay olarak "yersiz" bulsam da bazen halk tarafından algılanış biçimimizin nasıl olduğu konusunda bilgi verdiği için olumlu bir çalışma olarak da bakabiliriz. Hadi şimdi ilgili videoyu izleyelim ve yorumlayalım.



Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Saydınız mı bilmiyorum. Fakat 26 kişi içinden 15 kişi yasaklanmasın ve 11 kişi yasaklansın diyor. Yani genele vurursak %57.69 oranında yasaklanmasın , %42.31 oranında yasaklansın diyen insan var ve bunlar çok ciddi rakamlar. Önce yasaklansın diyenlerin savunmalarına bakalım ve sebepleri alt alta yazalım.

Yasaklansın diyenlerin savunmaları :
  • Avrupaya özenme, eski Osmanlı'da bunun olmayışı ve Türk erkeğinde bunun olamayacağı ; "adam gibi adam(?)" algısına ters olması,
  • Halkın hazır olmadığı inanışı ve eşcinsellik kavramının tam bilinmemesi,
  • Topluma göre aykırı bir durum olması,
  • Dine göre yasak olmasından dolayı,
  • Kız bulamama korkusu (kro demek istiyorum)
  • Oğlanları mı deyoonn ? He amca oğlanları deyor !
Şimdi ortaya çıkan komik ve ciddi mazaretlere bakacak olurasak; öncelikle bunun Avrupa'dan gelen bir şey olmadığını, hele ki özenilecek bir şey hiç olmadığını hetero bireylerin bilmesi gerekiyor. Gelen tüm kötülüklerin anası olarak Avrupa'yı suçlama psikolojisi bana aşağılık kompleksi gibi geliyor.

Halkın hazır olmadığı inancı ve eşcinselliğin bilinmemesi noktası gerçekten haklı bir sebep olabilir. Bu ülkemizdeki pek çok konuda tartışılan bir durum. Ülkemizdeki tüm farklılıklar  tabiri caizse bu tabu yüzünden tıkanıyor. Bunu aşmak için belki de eşcinsel bireylere ve örgütlerine çok daha fazla görev düşüyor. Ha banane halkın düşüncesinden diyenlerinizi duyuyorum. Ancak bir toplumla yaşadığımız için önemseme noktasında banane diyemeyeceğimiz bir durum bu.

Topluma ve dine aykırı olması noktası çok geniş bir konu olduğu için bunu şimdilik burada dile getirmeyeceğim. Bunun için ilerleyen günlerde geniş bir yazı hazırlamak istiyorum.

Kız bulamama korkusu en eğlenceli savunmaydı. Keşke gerçekten o yorumu şakayla yaptığına inanabilseydim krocan arkadaşın.

Son olarak oğlan diye bahsi geçen bir kavram var. Zamanında kız ve erkek çocukların tamamına oğlan denirdi. Örnek vermek gerekirse: Kaç oğlun var? diye sorulduğunda bir kız bir erkek cevabı verilirdi. Bu kelime gün geçtikçe gerçek anlamını yitirmiş ve eşcinsel erkeklerin üzerine yapışmıştır. İşte halkın hazır olmaması ve eğitilmemesi noktasından kasıt budur. Herşeyden evvel buna bir çözüm bulmak zorundayız.

Yasaklanmasın diyenlerin savunmalarına bakalım bir de :
  • İnsanların düşüncelerine özgürlük verilmesi,
  • Yasak olanın çekici olmasından korkulması,
  • Özel hayata saygı,
  • TERCİH'e saygı duyulması,
  • Bireysel özgürlüklere saygı,
  • Yasaklanabilecek bir şey olmaması !
  • Alan razı veren razı kime ne oluyor !
  • Kaos olmasından korkulması
Yasaklanmamalı diyenlerin de görüşü işte ortada. Hepsinden önce şu yanlışı düzeltmek istiyorum. Neden TERCİH kelimesini büyük yazdığımı merak ediyor olabilirsiniz. Belki pek çok eşcinsel arkadaşımız dahi bunun farkında değiller ancak iyi niyetle bile söylenmiş olsa ben bu kelimeyi kabul etmiyorum. Çünkü eşcinsellik bir tercih değildir. Eşcinsellik bir YÖNELİM'dir. Bu konu da çok detaylandırılması gereken bir konu olduğu için ileriki günlerde bunun hakkında da bir yazı yazmayı düşünüyorum.

Yasaklanmasın diyenlerin pek çoğunun ortak buluştuğu nokta Özgürlükler. Bu noktada ülke olarak çok fazla geride olduğumuzu zaten biliyoruz. Ancak inanıyorum ki yeni nesil öyle bir özgürlük inancıyla geliyor ki bizden sonraki nesil için özgürlük diye bir problem olmayacak. Bu noktada oldukça iyimserim.

Alan razı veren razı kime ne oluyor! 
yorumu en çok güldüren yorumlardan. Bu, bana eşcinsel temalı dizilerden olan Queer as Folk'daki baş karakterlerden Brian'ın patronunun ona eşcinsel olup olmadığını sorduğunda verdiği cevabı hatırlattı. Ancak biraz ahlak kurallarına uyarak düzeltme yaparak yazıyorum: 
İlgilendiğim penis seninki olmadığı sürece, bu senin problemin değil !
demişti. Çok gülmüştüm ve güzel bir cevaptı. Insanların özel hayatına bu kadar karışılması pek tabiki de doğru olan bir davranış değildir.

Bir başka konu olan yasaklanırsa kaos endişesine ise 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'den bir alıntıyla yorumlayalım :
Genelevleri kapatalım da halk bizi mi şey etsin?
demiştir. Aynı mantıktan yasakcıl bir yaklaşımın insanları isteklerinden vazgeçirme noktasında çözüm olmadığı artık her konuda görülmektedir.

Son olarak bir kaç tane gerçekten bilinçli ve açık fikirlilik noktasında fevkalede düşünen arkadaşın yapmış olduğu bunun yasaklanabilecek bir şey olmaması yorumuna değinmek istiyorum. Gönül isterdi ki keşke videoda tüm yorum yapan insanlar da bu görüş açısından bakabilselerdi. Çünkü aslında bu videoda tek geçerli savunma bunun yasaklanabilecek bir şey olmamasıdır. Çünkü bir arkadaşın da dediği gibi : "bu insan olmak kadar doğal bir şey." Keşke tüm insanlarda bunu anlayabilseydi. Çok sevdiğim bir sloganla bitirmek istiyorum :
Tiocfaidh âr lâ
Anlamı ; Irlandaca "Bizim günümüz de gelecek." Inanın arkadaşlar, bir gün bizim de özgürce dolaşabildiğimiz günler gelecek.

Tüm Yorumlar

İçinde Halen Daha Temiz Kalmış Bir Şeyler Saklayan Blog Sahibi "Gökhan elKhalisi" (:

Unknown

3   yorum

Adsız dedi ki... 31 Temmuz 2012 21:59
eline sağlık güzel bir analiz olmuş,buna benzer başka bir video ntv sokak röportajlarında görmüştüm ve o sadece istiklal caddesinde yapılan bir röportaj olmasına rağmen genelde söylemler benzerdi. Sanırım bu görüntülerin bir kısmı İzmirde bir kısmı İstanbulda yapılmış dolayısıyle Anadolu hiç yok diyebiliriz ve sanırım orası oranlara girdiğinde analizinde yer verdiğin oran büyük ölçüde değişecek ama şu varki özgürlükler noktasında umutlarına katılıyorum. Bu arada geç oldu ama blogun hayırlı olsun yeni paylaşımlarında görüşmek üzere...Ahmet SOLMAZ
Teşekkür ederim Ahmet abi yorumun için.:) Haklısın anadoluda oran çok çok farklı bir sonuç çıkarırdı. Ben istanbul'u göz önüne alarak konuştum; ama belki de sivil toplum kuruluşlarımız çok daha fazla eylem yapmak yerine, anadoludaki insanlarımıza bu durumu güzel bir şekilde açıklayacak belgesel, kısa film vs yapmalıdırlar. Eylem olmasın demiyorum. Pek tabi ki büyük şehirlerde yürüyüşler düzenlenir; ama küçük şehirlerimizde önce gereken bilinçlendirme kampanyaları.
Bence Eskişehir'de yapılsaydı çok daha olumlu sonuç çıkardı ama diğer şehirler için birşey diyemeyeceğim :)) Ayrıca benim de en sevdiğim söz bu videoda alan razı veren razıdır :D

Yorum Gönder

Cancel Reply