İletişim Formu

 

2013 LGBTT ONUR YÜRÜYÜŞÜ

Selam Olsun, Güneşin Üzerlerine Parladığı Pıırıl Pırıl İnsanlara,


Günlerdir yazacağım, yazacağım bir türlü fırsatını bulamıyorum. Tabiri caizse fırtına gibi geçen bir ay yaşıyorum. Kişisel hayatıma ait konuları bu yazıda - içimi kemire kemire - es geçeceğim. Zira göreceli olarak daha önemli olduğunu varsaydığım asıl konuya tepeleme girmem gerekiyor: "30 Haziran 2013 PAZAR LGBTT ONUR YÜRÜŞÜ"



İlk defa geçen sene haberim olduğu bir organizasyondu "Onur Yürüyüşü". Zira iki sene önceki "Onur Yürüyüşü" yapıldığı sıralarda ben halen kendinden nefret etmeye, kurtulmaya çalışan homofobikliğin tavan yaptığı insan topluluklarından biriydim. Evet, çoğu hetero bunu bilmez; fakat en büyük homofobikler kabullenme aşamasındaki eşcinsellerdir. Zira bu gelişimi bizzat yaşayan insanlar olarak; çevresel olarak kendilerine öğretilen, anlatılan tüm olguların; kalıpların, tabuların dışında yepyeni bir kişiliğe bürünüyorlardır. Bunun ne kadar sarsıcı, ne kadar zorlu ve ne kadar ruhu yoran bir süreç olduğunu bugün anlatmayacağım. Zaten burayı okuyan kitlenin çoğunun eşcinsel olduğunu bildiğimden sizlere, yine sizi anlatmanın angarya bir iş olacağını düşünüyorum. Bundan mütevellit bu kadar lafı dolandırdıktan sonra "Onur Yürüyüşü" yazımıza başlıyoruz.

Öncelikle bir anlam karmaşasını önlemek için şunu belirtmek istiyorum: 23.06.2013 PAZAR günü, yani bu yazıyı yazdığım gün olan tarihte yapılmış olan, "Onur Yürüyüşü" sadece "Trans Bireylere" özel olan, LGBTT bireylerinin ve pek çok kişi, kurum, kuruluş ve örgütün desteklediği bir başka yürüyüştür. Zaten gerçekte olan şudur ki her yıl sadece "Onur Yürüyüşü" yapılmaz. "Onur Haftası" olarak kutlanır bu olgu. Haziran ayının sondan bir önceki Pazar gününde - yani 2013 yılı için 23.06.2013 tarihinde - başlar, pek çok etkinlikle devam eden bu hafta, Haziran ayının son Pazar günü doruk noktasını, büyük bir yürüyüşle bitirerek son bulur. Zaten o yürüyüşün adı da işte "LGBTT Onur Yürüyüşü"dür. Özetle 23.06.2013 yani bugün yapılan yürüyüşün asıl amacı Trans Bireylere farkındalık yaratmak ve onların desteklenmesi amacıyla yapılan yürüyüştür ve "Onur Haftası"nın başlangıcı bu yürüyüşle yapılmaktadır. Asıl yürüyüşün 30 Haziran 2013 PAZAR, yani önümüzdeki PAZAR günü yapılacağını tekrar hatırlatıyor, bu yönde gelen soru işaretleri gidermek istiyorum. Bir de Gezi Parkı eylemleri ile Marmaray hattı çalışmaları dolasıyla yürüyüşün iptal edilmesi veya farklı bir tarihe alınması olasılığı konuşuluyordu; fakat bugünkü yürüyüş yapılırken bir sıkıntı çıkmamasından yola çıkarsak "LGBTT "Onur Yürüyüşü"  için de bir sorun olmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. O yüzden şehir dışından geleceğini bana belirten arkadaşlarım biletlerinizi iptal etmeyin. O gün hep beraber yürüyelim.

Yıl içerisinde her fırsatta "Onur Yürüyüşü" ü dile getirdiğimde pek çok eşcinsel arkadaşımın, yürüyüşü doğal olarak desteklediklerini; fakat tanınma korkuları dolayısıyla katılamayacaklarını söylediklerine şahit oldum. Geçen sene, son güne kadar, ben de bunu söylüyordum. Son gün, maske dağıtılacak orada, yüzünüz görünmeyeceği için tanınmayacaksınız diye bir haber atıldı ortaya. Zaten içimde gidemeyeceğimi düşündüğüm için kalan ukte, bu haberle yerini kocaman bir çoşkuya bırakmış ve içim içime sığamadan Taksim'e varmıştım. Baktığımda ne maske ne başka bir şey olduğunu gördüm. Fakat çok samimi hissettiğim şeyi abartsız söylüyorum; yüz binlerce eşcinseli orada bir arada gördüğünüz an, kayıtsız kalıp, - onca korkunuza rağmen -  geri dönmeyi aklınıza bile getiremiyorsunuz. Sonuç olarak ben de kalmıştım orada ve yürümüştüm. Bir video kaydında görünmüş, tanımadığım bir profesyonel fotoğrafçının da objektifine yakalanmıştım. Yani görünür  olmak korkusuyla giden ben, gerçekten de görünmüştüm. Üstelik hem video ile hem resim ile. Peki ne mi oldu sonrasında ? Kocaman bir "hiç bir şey" !! Üstelik bakın her fırsatta söylüyorum: Benim hetero çevrem müthiş derecede sosyal medya ve güncel olayları takip eden, pek çok konuya duyarlı insanların olduğu bir çevre. Özellikle internette gün boyu çokça haberi geçen bir olayı takip etmemeleri imkansızdır. Buna rağmen bir tanesi bile: "Yahu kardeş, senin orada ne işin vardı? Üstelik elinde "velev ki ibneyiz" pankartıyla...", diye bir şey sormadı. Benim bu çevreme rağmen görülmememden dolayı, çoğunuzun arkadaş çevresinin "daha fazla hayatın akışına kapılmış" kişiler olduğunu düşündüğümden sizlerin görülmesini çok olası bulmuyorum.  O yüzden bu endişelerinizden kurtulun. Zaten bakın orada yüz binlerce insan olacak. Samanlığın içerisindeki iğne gibi oluyorsunuz. Bir yerlerde çıkma olasılığınız çok zor. "Sen nasıl çıktın, bilader o zaman?", diye soruyorsanız; ben bir gazla kortejin en önünde, pankartın hemen arkasında yürüdüm. Zira bir video kaydında çıkmam da özel olarak resmimin çekilmesi de garip gelmedi bana o yüzden. Sizlerin  biraz daha geride durarak görülmenizin - tekrar tekrar söylüyorum - çok mümkün olduğunu sanmıyorum.

Herneyse, hepinize biraz düşünmeniz için bir kaç soru sormak istiyorum ve lütfen bu yazıyı tek başınıza okuduğunuzu varsaydığımdan cevaplarını dürüstçe vermenizi istiyorum:

  • Toplumdaki eşcinsel algısından memnun musunuz ?
  • Değilseniz bunun değişmesi için ne yapıyorsunuz ?
  • Sırf eşcinsel yöneliminiz sebebiyle kaç kere sözel, hatta fiziksel şiddete maruz kaldınız ?
  • Gelecekte, karşı cinsle bir aile kurmanız için sizi zorlayan aile yapısını ne kadar kabullenebiliyorsunuz ?
  • Sevdiğinizle ortak bir gelecek hayalini - samimi olarak kendinize sorduğunuzda - kaçınız kurabiliyor ?
  • Gelecekte sevdiğiniz insanla aynı ev içerisinde - hetero ailelerin olduğu gibi - ortak sosyal haklar "ssk vs" gibi paylaşılarak yaşayabileceğiniz bir düzene gidebileceğimizi düşünüyor musunuz ?
  • Sizler - bir şekilde - görünür olsanız ve toplumdaki eşcinsel algısını "olumlu" olarak düzeltebilseniz, gelecekte, eşcinsellere yaşatılan olumsuz davranışların yaşanması ne kadar muhtemel görüyorsunuz ?
  • Hele ki eşcinsel olduğu için intihar eden bir arkadaşınız olduysa ki - benim oldu - onun veya onların ölümü üzerinde sizler hiç sorumluluk hissediyor musunuz ?
  • Sizler kaç kere intiharın eşiğinden döndünüz veya bunu her zaman bir seçenek olarak düşünüyorsunuz ?
  • Peki sizlere birilerinin: "Yahu siz eşcinselleri de sevindirelim, sizlere haklar özgürlükler verelim. Sizlere alanlar açalım; kendinizi ifade edebileceğiniz platformlara yardım edelim. Size karşı yapılan şiddet eylemlerini en ağır şekilde cezalandıralım. Hayatınızı yaşayabileceğiniz, kimselerin size hesap sormaya cesaret edemeyeceği bir toplumsal bilinç ve algı düzeyini ilk okullardan başlayarak insanlara aşılayalım", gibi bir şeyler demesini mi bekliyorsunuz ??? Çünkü ;
DE - ME - YE - CEK - LER !!!

Bu arada - sebebi ne olursa olsun - "SEN" bu yürüyüşe katılmadığın için ;

  • Eylül ayında - okullar açıldığında - feminen tavırları yüzünden yüzlerce ilk okul öğrencisi aşağılanacak,
  • Sokaklarda "top oynamayan" 7-21 yaşlarındaki gençler aşağılanacak,
  • Trans birey olduğunu farkeden insanlar, aileleri tarafından, darp edilecek ve psikologlara yollanacak,
  • Feminen hareketleri yüzünden işlerinden atılanlar olacak,
  • Trans bireyler için mesleklerinde çalışamayan, - ailesi tarafından terk edilmiş - onlarca insan daha seks işçiliğine zorlanacak ve TRAVESTİ olacak. Ve sen de bu insanlardan nefret edecek, bu insanlar yüzünden - eşcinsellere karşı - toplumsal algının kötü olduğunu düşüneceksin. Tüm suçu TRAVESTİ olmaya ZORLANMIŞ bu ŞANSIZ insanlara yıkacaksın. Daha da acısı bundan bir gram olsun gocunmayacaksın,
  • Seni onlarca yıl boğazından keserek besleyen, büyüten; herkesten koruyan "annen", çınar gibi, dağ gibi ardında durduğunu her zaman hissettiğin "baban" sırf eşcinsellere karşı olan algıyı değiştiremediğin için seni öğrendikleri gün dışlayacak, 
  • Bir çok eşcinsel birey ailelerinin dini ve ahlaki değerlerine(!) ters düştükleri için ÖLDÜRÜLECEKLER veya KAÇIRILIP, SAKLANACAKLAR,
  • Sevdiği ölse, gerçekten yaşayamayacak kadar aşık olan eşcinseller dahi toplumsal alanlarda sevdiğinin elini tutamayacak,
  • Ciddi bir şekilde, bir eşcinsel hastalandığında, ona ölürcesine aşık olan erkek arkadaşı: "Sen neyi oluyorsun? Sadece ailesine izin var !" sorusuna cevap veremediği için hastahanede yanında bulunmasına izin verilmeyecek,
  • Askerlik şubelerinde onlarca eşcinsel insandan - sırf eşcinsel oldukları için - onlarca ucuz ve gurur kırıcı şeyler istenerek, onları, bizleri yerin dibine sokacaklar,
  • Bir çok eşcinsel, ölse dahi yanında olacağını düşündüğü tek dostlarını bile kimliklerini anlattıkları gün kaybedecek,
  • Eşcinsel olduğu öğrenilen bir birey, cinsel olarak taciz edilip, defalarca tecavüze uğrayacak ve birilerine bu durumu anlatması durumunda suçlanan yine kendisi olacak. Bu yüzden kendinden ve yaşadığı her şeyden tiksinerek günlerce, aylarca yaşamaya çalışacak ve belki kaldıramayıp tecavüzcüsünü öldürüp HAPSE ATILACAK veya KENDİNİ ÖLDÜRECEK !!
  • Bir hastaya yardım etmek gibi tamamen saf ve masumca bir istek için dahi, eşcinsel olduğunu söyleyen insanlardan - zaten yapılan testler sonunda öğrenebilecekleri bilgileri - onurları ayaklar altına alınarak cevaplamaları istenecek,
  • Neredeyse ülkemizdeki üç - beş eşcinsel dışında kimse, yaşamını paylaşacağı insanı ailesiyle, bir aile yemeğiyle tanıştıramayacak,
  • Bir şekilde hayatın yüzlerine güldüğü, bir kaç tane şanslı olanlarımız, günün birinde bir de evlat edinmek istediklerinde pek çok adaya göre aranan şartları kat kat fazlasıyla sağlasalar dahi bir bebeği evlat edilmelerine imkan verilmeyecek,
  • Belki bir çoğumuz, eşcinsellere olan algıyı değiştirmediğimiz için, eşcinsel bir belediye başkanı, bakan, başbakan, cumhur başkanı göremeyecek,
  • Bazı eşcinseller, aradığı aşkı buldukları düşüncesiyle, masum bir şekilde sevdiğini düşündüğü insanla bir eve gittiklerinde, pek çok organının alındığını farkedecek, belki yaşayacak, belki farkedemeden dahi ÖLECEK.

vs. vs. örnekler sonsuza kadar sıralanabilir.

"30 HAZİRAN 2013 PAZAR" günü yürümediğinde ne mi olacak ? Sadece senle ne mi değişecek ? Halen mi soruyosun ? 

TÜM BUNLARI HALEN YAŞAMAMIŞ BİREYLERSENİZ,
BUNLARIN BİRİNİ VEYA BİR KAÇINI BİRDEN YAŞAMIŞ İNSANLARA KARŞI SORUMLULUĞUNUZ VAR.
"O GÜN YÜRÜMELİSİNİZ DEMİYORUM !!", İNSANLIĞINIZ VARSA, YARIN ÖBÜR GÜN SİZLERİNDE BAŞINIZA BUNLARIN GELMEYECEĞİNİN BİR GARANTİSİ OLMADIĞININ FARKINDAYSANIZ ONUR YÜRÜYÜŞÜNDE YÜRÜMEK

"ZO - RUN - DA - SI- NIZ !!!" DİYORUM...

Ne oldum demeyeceksiniz, Ne olacağım diyeceksiniz. 

Gelin bu algıları, bu tabuları, bu kafa yapısını hep beraber yıkalım. 

Gelin: "Bakın bizler de buradayız!! Üstelik sizlerin düşündüğünüzden, çok daha sağlam insanlarız!!", diyelim.

Gelin onlara kendimizi anlatalım. Anlatmadan - bizleri onlara anlatılan şekilde - kabullenmelerini beklemeyelim.

Gelin bir olalım. Gelin değiştirelim. Gelin güzelleştirelim.  Gelin yaşayalım.

Benim için, hayatını kaybetmiş eşcinseller için veya kaybetmenin eşiğinde olan eşcinseller için, kendiniz için ve önemlisi ;

GELECEĞİNİZ için gelin yan yana el ele yürüyelim !!

Unutma, Sen varsan bir fazlayız, Sen varsan sesimiz çok daha güçlü !!

2012 yılında benim de bulunduğum ve bundan gurur duyduğum Onur Yürüyüşü !! Ne kaçıracağınızı görün !!



Tiocfaidh ár lá

Tüm Yorumlar

İçinde Halen Daha Temiz Kalmış Bir Şeyler Saklayan Blog Sahibi "Gökhan elKhalisi" (:

Unknown

1  yorum

Yorum Gönder

Cancel Reply